Zıpkın gibi
Ligin en zor takımlarından birisi olan Adana Demirspor ile oynamak kolay değil.
Ancak Galatasaray maçın başındaki o tempoyu tutturursa karşısındaki rakibin özellikle ligimizde pek şansı kalmıyor.
Nitekim de öyle oldu. Fırtına gibi bir başlangıç, ikinci yarıda zaman zaman sıkıntılar olsa da maçı kazanmasına yetti.
Eğer Galatasaray karşısına orta alanda Nani, Belhanda ve Emre ile çıkarsan ilk yarıda bu kadar zor duruma düşmen garanti. Üç oyuncu da kokmaz bulaşmaz asla risk almaz. Nani’nin yaşı kemale ermiş, Emre durarak oynayan, hele Belhanda ise futbolu unutmuş. Üstelik Galatasaray maça zıpkın gibi başlayan bir takım. Bu hiçbir hesaba dahil edilmemiş. İsme bakarak kadro çıkarmış rakip takım. Tabii ki bu durumda Galatasaray gibi bir takımdan puan alabilmek sadece şansa bağlı kalır.
Şimdi bu oyuncular karşısında Torreira, Keremler, Mertens, Tete ve ensede basan savunma olunca varın maçın halini siz düşünün.
Galatasaray maçı ilk yarıda bitirmek istedi. Neredeyse bunu başarıyordu ancak muhteşem bir gol atan Sacha Boey’in sol kanatta ısrarla yaptığı hatalar maçın bir anda ortada olmasına yol açtı. İlk yarıda bütün efor boşa gitti.
Oysa bu yarı Galatasaray’ın istediği gibi gitseydi Salı gününü düşünerek futbolcular aktif dinlenme oyununu tercih edebilirlerdi. İlk yarının en önemli görüntüsü ise Tete’nin Kopenhag maçından sonra ilk kez toparlamış bir görüntüye bürünmesiydi. Ancak hala yeterli değil.
Galatasaray’ın en çok aksayan tarafı ise Barış Alper’di.
O bölgede İlk kez oynadığı için adam nasıl duracağını bilmiyor. Ligimizin en etkili kanat oyuncusu Yusuf Sarı önünde zaman zaman zor anlar yaşadı.
Penaltı pozisyonunda bence sıkıntı yok. Geçen hafta Sivas maçında daha neti oldu. Hakemler vermemişti. Eminim ama kanıtlayamam. Muhtemelen hakemlere uyarı yapıldı ve bu tip pozisyonlara dikkat edilmesi istendi. O da bu maça rastladı. Tamam Nelsson kolları arkada. Ancak top gelirken dirseğini havaya kaldırıp topu engelliyor. VAR doğru karar verdi. Hakemin bunu görmesi olanaksızdı.
İkinci yarı tam bir Rus ruleti gibi geçti. Konuk takım özellikle Stambouli girişinden sonra daha etkili olmaya başladı. Her iki tarafta karşılıklı pozisyonlar kaçırdı. Ancak Galatasaray’ın sol kanadı hiç işlemedi. Sürekli Tete üzerinden gitmeye çalıştı. O da yoruldu. Kaçırdığı net golden sonra da hoca haklı olarak oyundan aldı.
Ancak Adana Demirspor ilk yarıda çıkardığı hatalı on birin verdiği sıkıntının altından kalkamadı. Daha doğrusu böyle kritik bir maçtan önce tecrübeli hocalarını görevden almanın cezasını üç puan ile ödediler.
Galatasaray ise özellikle 65. dakikadan sonra nefes olarak yine sıkıntı yaşadı. Bu yüzden Okan hoca arka arkaya değişiklikler yaptı. Ve bu değişiklikler doğru hamlelerdi. Hoca oyunu iyi okudu ve maçı getiren de bu okuyuş oldu.
Ancak Okan hoca bu nefessizlik ve oyundan kopma sorununu bir an önce çözmeli.
Her şeye rağmen bugünkü derbi öncesi Galatasaray için çok önemli bir üç puan oldu.
Akılda kalanlar
İcardi: Sanki penaltı olsun sırf şarkı çalsın diye sahada tutuluyor gibi bir hava var. Israrla yazıyorum. Bu adamda bir sıkıntı ya da formsuzluk mevcut. Dün Kerem’e verdiği asist dışında hiç gözükmedi. En önemlisi gol noktalarında yoktu. Bu durum bile tehlike işareti. Yani bildiğimiz İcardi ortada yok.
Kerem: Bu çocuğa laf söyleyen taş olur. Tamam bazen son vuruşlarda sıkıntı yaşıyor. Dün de yaşadı. Ama öyle anlar geliyor ki adam maçı alıp götürüyor. O olmadı mı ya şansın yerinde olacak ya da işler tamamen yolunda gidecek. Yoksa onun eksikliği bangır bangır belli oluyor. Özellikle Galatasaray taraftarı bu adamın kıymetini bilmeli.