Özlem ERMİŞ BEYHAN
Tüketim internetten alışveriş üzerinden şekillenirken, bu alandaki rekabet, tüketicinin alım fikrinden ödemeyi tamamlamasına kadar geçen süreci kesintisiz tamamlatabilmek üzerinde yoğunlaştı.
Bugünün ekonomik koşullarında bu, tüketiciye uygun finansal ödeme koşulları sunabilmekten geçiyor. İnternetten alışverişte rekabetin güçlü oyuncularından Hepsiburada perakendeyi dijitalleştirme hedefi ile hızla büyürken, grup bünyesinde tüketiciye ve işletmelere finansal çözümler sunan Hepsipay de dijital cüzdan lisansı almış bir şirket olarak sadece internette değil fiziksel perakendede de ödemeyi dijitalleştirmeyi hedefliyor. Hepsiburada Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Erkin Aydın, kredi kartlarına yeni düzenlemelerin geleceği haberlerinin yoğunlaştığı günlerde sorularımızı yanıtladı:
“Bizim rakibimiz yok”
Finansal Hizmetler Grubu olarak ana işiniz ne?
Hepsiburada grubunun ana misyonu ticaretin, perakenlerin dijitalleşmesine öncülük etmek.
Bunu bugüne kadar Hepsiburada bünyesinde 100 bini aşkı satıcıya satış yapma ihtimali şansını vererek yaptık ama yeni yapımızda finansal hizmetler şirketi olarak da şirketlere yine bu satışı yapmalarına destek olmaya çalışıyoruz. Bu şirketlerin ana dertlerinden bir tanesi müşteri kazanmaktır. Hepsipay ile çalışan perakendeciler Hepsipay’in 14 milyonu aşkın müşterisine ulaşma fırsatı elde ediyorlar.
Bizimle kampanyalar yaparak kendilerini tanıtma fırsatı elde ediyorlar. Dolayısıyla müşteri kazanım maliyetlerini aşağı çekiyorlar. Ikincisi yine online perakendedeki sıkıntılardan bir tanesi müşteri ürün beğenip ödeme noktasına geldiğinde eğer ki sizle o güne kadar kredi kartı bilgilerini, şahsi bilgilerini paylaşmadıysa önemli bir bariyer ile karşı karşıyasınız.
Çünkü müşterinin güvenini kazanmanız lazım. Müşteri Hepsipay’de sakladığı kredi kartı bilgileriyle o bilgileri kimseyle paylaşmadan alışveriş yapabilir hale geliyor. Üçüncüsü, yine alışverişlerin sık, tekrar eden alışverişler olması için bir sadakat programı lazım ve bunu da her perakendecinin sunması kolay değil. Hepsipay ile bunu da veriyoruz.
Hepsipay’e moda tabirle fintek diyebilir miyiz?
Evet, finans alanında bir iş yapıyoruz ve teknolojiye dayanıyoruz. Genel tabir itibarıyla fintek diyebiliriz ama ben biz aslında müşteri şirketiyiz diyorum.
Yani sizin rakibiniz bankalar mı yoksa diğer internet şirketleri mi?
Bence bizim rakibimiz yok. Bizim finansal hizmetler grubu olarak bünyemizde 2 tane şirketimiz var. Bir tanesi Hepsipay; bir ödeme kuruluşu. Bir tanesi de Hepsifinansman bir tüketici finansman şirketi. Fakat bizim faaliyet gösterdiğimiz şekilde faaliyet gösteren bir ödeme kuruluşu ve finansman şirketi yok.
“Ödemede kaçak %40”
Tüketici ürünü beğendi, son aşamada kart numarasını verecek… Her siteye eşit güveniyor mu?
Hayır, kart numaralarını vermekte imtina ediyorlar ve haklı olarak ediyorlar. Ve bunun bizim yaptığımız araştırmalarda sadece Türkiye’de değil, dünya çapında da kabaca yüzde 40’a yakın satış kaybına yol açtığını görüyoruz. Hepsipay’de ise tüketicinin kart bilgisi kayıtlı olduğu için bu sıkıntı yaşanmıyor. Diğer nokta da günümüzde tabii kredi kartları tek başına alışveriş yapmak için yeterli değil ve satış anında farklı vadelendirme çözümlerine ihtiyaç duyuluyor. Bunu da yine bizimle çalışan perakendecilere farklı fırsatlar olarak götürüyoruz.
Ne tip fırsatlardan söz ediyorsunuz?
Çalıştığımız iş, ortağı olduğumuz bankaların alışveriş kredileri bizim kendi tüketici finansman şirketimizin yine alışveriş kredileri veya eğer perakendeci tercih ederse Hepsiburada üzerinden yaptığımız Hepsiburada limitine benzer şekilde vadeli satış yapmasına imkan tanıyan altyapılar, algoritmalar bunların hepsini götürebiliyoruz.
Anında kredilendirme ile ödeme yapabilme veya kredi kartlarını hiç cebinden çıkarmadan uygulama üzerinden herhangi bir fiziksel noktada karekodla ödemesini yapabilme gibi fırsatlarla… Perakendenin dijitalleşmesi değil, ödemenin dijitalleşmesi bu. Artık plastik kartlara ihtiyaç kalmaması konusunda destek oluyoruz. En başta rakibiniz kim dediniz, bu noktada bizim kadar büyük müşteri ağına ve harcama kapasitesi olan müşterine ağına sahip başka bir ödeme kuruluşu yok.
Tüketici finansman şirketinizin rolü bu kurguda ne olacak?
Tüketici finansman şirketimiz de ocak başından beri faaliyette ve çok henüz çok limitli müşteriye açık olmasına rağmen çok iyi sonuçlar alıyoruz. Şimdi yavaş yavaş önce Hepsiburada bünyesinde bütün müşterileri açıp ondan sonra diğer perakendecilere götürmeye başlıyoruz. O da yine hani bir nevi Türkiye’de belki tek değil ama türünün birkaç örneğinden birisi olacak.
Orada farklı uygulamalar neler olacak?
Online’da bugün satış anındaki kredilendirme işi bankalar üzerinden gidiyor ve şöyle tecrübeler var: Gir bankanın uygulamasına, git onay alıp almadığını gör, onay alırsan onun bütün ekranlarını geç gibi… Biz ise alışveriş kredisinde aynı çalıştığımız tüm finansal kurumlara başvuruyu bir kerede gönderiyoruz ve müşteri daha bankanın uygulamasına geçmeden sonucunu, fiyatını biliyor, ona göre kararını alıyor. Tek ekrana girip sonuca ulaşabiliyor. Hepsifinansman’ı seçtiğinde bir banka uygulamasına gitmiyor. Bizim ödeme ekranlarımızda akarcasına son derece basit ekranlardan alıştığı bir tecrübeyle kredisini alıp almama kararını veriyor.
“Ekranlarda akarcasına…”
Bir teknoloji sunuyorsunuz bankaların hizmeti üzerine, süreci kolaylaştırıyorsunuz değil mi?
Biz buna “pürüzsüz akışlar” diyoruz. Aslında sürtünmesiz akışlar bizim zaten e ticaret şirketi olarak da ana misyonumuz. Bütün alışveriş anındaki sürtünmeleri, pürüzleri ortadan kaldıralım ki müşteri alışverişini kolaylıkla tamamlasın. Biz şimdi bunu ödeme çözümleri ve kredilendirme çözümlerinde tekrar etmeye çalışıyoruz ve kendi uyguladığımız çözümlerde de piyasadaki diğer finansal kurum çözümlerine göre çok daha yüksek satışa dönüşüm oranları alabiliyoruz. Böylece satışa dönüşüm oranlarımız yüzde 80’ler seviyesini bulabiliyor.
Perakendeciler için bir bakış sunmak açısından tüketici son dönemde alım kararında en çok neye dikkat ediyor?
Tüketici uygun koşullu alma fırsatına bakıyor. Tabii ki uygun fiyatlı olacak ama aynı zamanda uygun ödemeli olacak. Elbette uygun fiyatlı olacak ama aynı zamanda kaç taksit sunuyorsunuz, hangi ödeme koşullarını sunuyorsunuz? Bireysel tüketici kendi cüzdanına, kendi bütçesine bu ay gelecek yüke bakıyor. Onu yönetebilme fırsatını verebilmek önemli. Çocuğun okul ödemesi, kira var, o var, bu var, tabii bir anda o harcamayı yaparsam belki bunları riske edeceğim ama onu biraz vadeye yayabilirsem daha rahat edeceğim diye bakıyorlar.
Dijital cüzdanla onlarca kart taşıma dönemi bitecek
Yeni dijital cüzdan uygulaması ne getirecek?
Yeni gelen düzenleme şunu söylüyor, üçüncü taraf cüzdanlar artık herhangi bir kredi veya banka kartından ödeme başlatabiliyor olacaklar ve ilk 10 bankaya da bu sisteme entegre olma zorunluluğu getirildi.
Bu sayede ne olacak? Tüketici olarak siz, ben bu ödemeyi şu bankanın kartıyla mı, bu bankanın kartıyla mı yapayım diye düşünmek zorunda değilsiniz. Yanınızda da bir sürü fiziksel kart taşıyarak alışveriş yapmak zorunda değilsiniz. Hepsipay uygulamasında sakladığınız bütün kredi kartlarınızla ki bugün 10 milyon civarında müşterinin kredi kartı bilgileri zaten Hepsipay’de var, gidip ödemenizi yapabileceksiniz.
Şu kartımın kampanyası varmış, o zaman onunla yapayım. Direkt telefonunuzdan ödemenizi yapıp çıkabileceksiniz. Onlarca kart taşıyayım, hangi kartta ne kadar taksit var derdi bitiyor. Siz fiziksel alışverişte de sadece bir uygulama üzerinden bütün alışverişinizi yapabilir hale geliyorsunuz.
Evet ama bu sizi tabi bankalara karşı çok stratejik bir pozisyona getiriyor, değil mi?
Alında tam tersine bankaların daha özgür bir şekilde müşteriye ulaşabilmesi, bir platformdan daha müşteriye ulaşabilmesi şansını veriyor. Müşteri hangi kartını saklıyorsa istediğini saklayabiliyor ve o anda da hangi kartla harcama yapmak istiyorsa onu yapabiliyor.
“Bu süreç: Finansal hizmetlerin demokratikleşmesi”
“Demokratikleşme diye bir tabirden bahsediyorum. Finansal hizmetlerin demokratikleri. Şimdi müşterilerin önünde farklı şekillerde bariyerler oluyor. Bunların en önemlisi de alternatif fırsatları görebilmelerinin önündeki engel ya da vermeleri gereken efor. Biz bunu ortadan kaldırıyoruz.
Örneğin “hemen doldur taksitle öde” çözümümüzle alışverişe karar verdiği anda tüketicinin bankalardan kredi alıp, onaylanmış teklifiyle dijital cüzdanını doldurabildiği bir çözüm sunduk. Alışveriş kredilerinde keza aynı şey yapıyoruz. Yani tek tek girip bankaları kendini kontrol etmek zorunda kalma, limitinle ilgili bir kerede hepsindeki durumunu gör. Tüm kartların burada istediğini seç. Dolayısıyla son tüketiciye aslında özgür seçme şansı veriyoruz.”
Paypal da gücünü ebay’den aldı ama dışarda o kadar güçlü değil
Dünyada rakibiniz kim?
-Bu işin aslında en önemli lideri dünya çapında Paypal’dır. Bizim gibi onlar da zamanında Amerika’nın en büyük e ticaret şirketlerinden olan ebay’in bünyesinden çıkan bir ödeme kuruluştur.
Peki Paypal Türkiye’den çıkmamış olsa bu kadar büyür müydünüz?
-Büyüyebilirdik diye düşünüyorum. Tabii şimdi 10 senelik bir hikayeden bahsediyoruz. O 10 senenin içinde Paypal ne yapardı bilmiyoruz. Ama şu var, biz gücümüzü Hepsiburada’dan alıyoruz. Paypal Amerika’da gücünü ebay’den aldı ama dünyanın farklı ülkelerinde bu kadar büyük değil. Dolayısıyla zor bir soru ama biz bu gücümüzde olurduk diye düşünüyorum.
Karta yeni düzenleme sonrası vadelendirmelerin önemi artacak
Kredi kartları ile ilgili yeni düzenlemeler bekleniyor.
Sizi de etkileyecek bir düzenleme gelir mi?
Bizim ayağını yorganına göre uzatmayan bir müşterinin yorganını uzunmuşçasına gösteren bir uygulamamız yok. Tam tersine kredi kartına bunu 36 taksitle alacağına, istiyorsan 12 veya 24 ayda kredi ile al diyebiliyoruz. Gelebilecek düzenlemelerin bize direkt etkisi olacağını düşünmüyorum. Perakendecilere ise hazırlık olarak bizim gibi farklı vadelendirme çözümlerini sunabilen şirketlere yakinen bakmalarını öneriyorum. Bu alternatifleri oluşturmak önemli. Çünkü gerçekten buna ihtiyacı olan müşteri de var.