“`html
Polonya’da Gebelikte Yaşanan Zorlu Süreç: Dorota ve Marcin’in Hikayesi
Dorota Lalik ve eşi Marcin, çocuklarının kalp atışıyla umut dolu anlar yaşadılar. Ancak gebeliklerinin 20. haftasında yaşanan trajik bir olay, onların yaşamını sonsuza dek değiştirdi.
33 yaşındaki eczacı Dorota, bir Pazar sabahı erken saatlerde suyu geldiğinde hemen hastaneye kaldırıldı. Bu tür durumlar çoğunlukla ciddi sorunlar doğurabiliyor ve gebeliklerinde büyük riskler barındırıyor.
Amniyo sıvısının kaybı, fetüsü enfeksiyon riskine açık hale getiriyor ve bu durum annenin hayatını tehdit eden sepsise neden olabiliyor. Ancak Marcin, hastanede doktorların kendisine sık sık “her şey yolunda” şeklindeki güvence verdiğini aktarıyor.
Pazartesi günü hemşireler, fetüsün kalp atışlarının devam ettiğini doğruladı. Marcin, “O an bebeğimizin hala sağ olduğuna dair umut bulmuştuk,” diyor.
Fakat, ertesi gün Dorota’nın durumu hızla kötüleşti. Baş ağrısı şikayetiyle başlayarak, kusma belirtileri gösterdi. Çarşamba günü acil bir ameliyata alındı ve doktorlar fetüsü aldı.
Dorota’nın ailesinin avukatları, doktorların bu kritik kararı almalarının çok geç kaldığını savunuyor. Maalesef Dorota, 24 Mayıs 2023 tarihinde sepsis nedeniyle hayata veda etti.
Olay sonrası doktorlar hakkında suçlamalar yapılırken, Polonya’daki uzun süredir tartışılan kürtaj yasaları yeniden gündeme geldi.
Kürtaj Yasaları ve Kadın Hakları
Geçmişte Polonya, Avrupa’nın en liberal kürtaj yasalarına ev sahipliği yapıyordu. Ancak 1993’te Katolik Kilisesi’nin etkisiyle bu yasalar ciddi şekilde kısıtlandı.
2020 yılında Polonya Anayasa Mahkemesi, mevcut yasaların büyük bir kısmını anayasaya aykırı buldu ve sadece tecavüz, ensest ve hamile kadının hayatının tehlikede olduğu durumlarda kürtaja izin verildi.
Benzer şekilde, Malta gibi diğer Avrupa ülkeleri de benzer yasaklar uyguluyor. Dorota’nın ailesi, Nowy Targ’daki Papa II. Jean Paul Hastanesi’nin tedavi konusunda yanlış kararlar verdiğini ve kürtajın gerçekleştirilmiş olsaydı Dorota’nın hayatının kurtulabileceğini belirtiyor.
Ailenin avukatı Jolanta Budzowska, “Canlı bir gebeliği sonlandırmak için o kadar uzun süre beklediler ki, o noktada kürtajın yasal olup olmadığından emin olamamışlardı,” şeklinde açıklama yaptı.
2023’te, Polonya Hasta Hakları Ombudsmanı tarafından hastanenin, Dorota’ya hayat kurtarıcı bir müdahale konusunda bilgi vermesi gerektiği ifade edildi.
Nisan ayında ise, hastanedeki üç doktora karşı resmi suçlamalar yöneltildi. İki doktor, bakıma aldıkları bir kişinin hayatını tehlikeye atma suçlaması ile, bir diğer doktor ise taksirle adam öldürmekten yargılanıyor ve hepsi de suçlamaları reddediyor.
Kadın Hakları ve Toplumsal Tepkiler
Dorota’nın ölümü, kadın hakları kuruluşu Federa’nın belirttiğine göre, 2020’den bu yana benzer durumların en az altısını kapsıyor. Bu tür olaylar toplumsal bir infiale yol açarken, “Bir Kişi Daha Ölmesin” ve “Bizi Öldürmeye Son Verin” sloganları altında protestolar düzenlendi.
2023 yılında iktidarı kaybeden Hukuk ve Adalet Partisi yerine, kürtaja erişimi artırma sözü veren Donald Tusk, başkanlık koltuğuna oturdu. Fakat Tusk’un partisinin birleştiği muhafazakâr gruplar nedeniyle yasaların değiştirilmesi çabaları duraksadı.
Ipsos’un 2023 anketine göre, Polonya halkının %56’sı çoğu durumda ya da her durumda kürtajı desteklerken, %34’ü karşıt görüşte.
Kadın hakları savunucuları, kürtajın kadın sağlığı açısından önemli bir konu olduğunu vurguluyor. Polonya Sağlık Bakanlığı tarafından 2022’de yayımlanan güncellenmiş bir kılavuzda, tek bir nitelikli doktorun görüşünün kürtajı meşru kılabileceği belirtilmişti.
Kürtaj Merkezi ve Kadınların Desteklenmesi
AboTak kliniği, kadınlara ekonomik ve güvenli bir alternatif sunarak, istenmeyen gebeliklerde nasıl hareket edeceklerine dair rehberlik ediyor. Merkezin kurucularından Justyna Wydrzynska, “Kadınlar kendilerini güvende hissetmiyorlarsa buraya gelecekler,” diyor.
Ancak, bu merkezi protesto eden birçok grup var. Justyna, “Dışarıda çok fazla gürültü yapıyorlar ve bizi rahatsız ediyorlar,” diyerek mevcut durumu anlatıyor.
Dorota’nın ve Marcin’in başına gelenler, Polonya’daki mevcut yasaların yetersizliğini gözler önüne seriyor. Gelecek nesiller için daha iyi bir sağlık hizmetinin sağlanması için yasaların değişmesi gerektiği açıkça ortada.
Bu haber, BBC Türkiye’nin araştırmaları ve yeni teknoloji desteği ile hazırlanmıştır.
“`
